Ben Şehnaz

Blog?

11 Mayıs 2010
Sanıyorum blogların insanda yarattığı şey sessiz biçimde konuşabiliyor olmanın yarattığı rahatlık 🙂


Ben normalde çok konuşan bir insan değilimdir. Genelde dinlemeyi, yorum yapacak kadar karşımdakini önemsememeyi tercih ederim. Aslında böyle söyleyince biraz garip oluyor. Karşımdakini önemsemediğimden değil, o an yorum yapma gereğinini duymadığımdan. Anlattığının ilgi çekici bir şey olmamasından da değil, çok ilgilenmiş de olabilirim, anlattığı şey beni derin düşüncelere bile salmış olabilir ama yine de yorum yapma gereği duymam pek.


Soru sorulmadığı sürece “Anlatmazsam içimde patlayacak” dediğim şeyleri bile anlatmayabilirim. Sonra kendi kendime “Ben onları saatlerce dinliyorum üstelik soru bile soruyorum. Neden onlar bana sormuyor, şu cümlelerin içimde patlamasına izin veriyorlar?” diye triplendiğim bile olur.


Çok küçükken bile içimden konuşurdum ben. İçimden düşünürüdm. Kitap okurken içimden okuduğumu keşfetmiştim mesela. “Hepimiz içimizden okuyoruz” demeyin şimdi bana. Ben içimden okuyorum derken içimden ama sesli okuyorum diyorum. Off ne zor bunu anlatmak. İçimden vurgularına dikkat ederek, sesimi kulağımda hayal ederek, bir cümleyi yanlış okuduğumda -evet içimden okurken yanlış da okuyabilyorum- geri dönüp düzeltip devam ederek okuyorum kısaca.


Yolda yürürken de aynen böyle içimden konuşuyorum. Cümle kurarak, sanki birine anlatır gibi konuşuyorum içimden. Fakat o an o düşünceleri yazamadığım için pek de bir ehemmiyetleri kalmıyor. Uçup gidiyorlar.


Sonunda geleceğim yer şurası: Sanırım bu blog denilen zımbırtı en çok bu düşünceleri sesli ve birebir olarak birine söylemeden dile getirilmeye yaradığı için güzel.


Oh be sabahtan beri anlattığım şeyi bir yere bağladım 🙂

Benzer Yazılar

Yorum Yok

Yorum Bırakın