İnsan mutlu olduğunda yazı yazmak ne kadar zor hale geliyor unutmuşum. Kafa karıştıran bir şey yok, dert yok, bunalım depresyon yok… Hep güzel şeyler var. Hayatımda güzel insanlar, kariyer yolumda güzel adımlar, içimde etrafa…
-
-
Çok acı… Bir an gelip duruyor insan ve fark ediyor. Umut edip, kendini telkin etmelere rağmen, asla eskisi gibi olmayacak. Söylenen sözler karşı tarafın yüreğine işlemek yerine semada uçup kaybolacak. Zamanla cümleler azalacak, sessizlikler…
-
Bir evim olacak, bembeyaz… Her köşesine minik ayrıntılar koyacağım, renk renk. Bir gün bir evim olacak, her şeyiyle benim. İçine güneş dolan, bembeyaz bir ev… Mutfağım bembeyaz olacak. Süt gibi. Kocaman bir yemek masam…
-
Hayatım boyunca hiç yılbaşı geldiğinde bütün senemin nasıl geçtiğini analiz etmedim. Aklıma bile gelmedi daha doğrusu, gelseydi belki ben de düşünürdüm neler geçti başımdan diye. Bu sene hakkında da böyle düşüncelerim yoktu normalde ama…
-
Hayatım boyunca hep farklı olmayı istedim. Dönüp bakınca milyolarca insandan sadece bir tanesiyim. En büyük hayal kırıklığım da bu olsa gerek.. Farklı konulara potansiyelim var evet, ama potansiyel olarak beklemekteler. Çünkü ciddi anlamda aşırı…
-
Muz Sesleri kendinizi bir bulup bir kaybettiğiniz ender kitaplardan. Yoo öyle bağlantınız kopuyor da kaybetmiyorsunuz kendinizi. Aksine başka hayatlara kayıyor bütün ilginiz, bırakıveriyorsunuz kitabın içinde kendinizi aramayı… Çok güzel bir kitap. İki gün sürdü…
-
Nasıl unutmuşum size iyi bayramlar dilemeyi bilmiyorum 🙂 Geçmiş bayramınız kutlu olsun efendim 🙂…
-
[audio:http://www.sehnazbaykus.com/muzik/Pinhani – Dön Bak Dünyaya.mp3] “Herkes gitmişse, sakince arkana dön bir bak Dostun kalmış mı, aşkın solmuş mu… Dön bak dünyaya…” Başlığı çok sık yazıp çizmişimdir, yalnızlığımın ardına “+1” koyacak biri daha var mı…
-
“YAKINDA” yazmak istiyorum, aynen böyle, büyük harflerle. Kendimi olacak güzel şeylere hazırlamak… Etrafımdakilere güzel şeylerin olacağını müjdelemek, umutlanmak, herkesle beraber bu yalana inanmak……
-
Okyanusun ortasında kalakalmışken rüzgarsız, varlığı inkar edilemeyen bir kara parçası gibi ayrılık… Hiç ulaşılmayacak gibi duran, dümeni ne kadar zorlasak da ona yöneltemeyecekmişiz gibi hissettiğimiz bir küçük ada… Karanlıkta, belki sığ suların yakınında, yapayalnız…