Ben Şehnaz

yaşamayı denesenize…

9 Mayıs 2010
En karanlık gecelerin, en korkulu kâbusların tam ortasında, güneş doğuverir bir anda. Ruhunuzun en kuytu köşesine sakladığınız o küçük insani elinden tutup ayağa kaldırmak, yüreğinize filizlenmeyeceğini sanarak ektiğiniz sevgi tohumlarını azıcık yeşillendirebilmek için, güneş doğuverir bir anda…


Bir umut yarışıdır başlar gün içinde. Küçücük mutlulukların sızıntılarıyla güçlenen umut nehirleriniz, koca bir denize ulaşabilmek için yarışır, dururlar. Mutlulukların size sırt çevirdiği günlerde dönüp de yaşadıklarınıza bir bakin. Belki de onları görmeyen, daha da kötüsü görmek istemeyen sizsiniz…


Akşam olup da gün biterken görürsünüz ki; küçük umutlarla sulayıp filizlendirdiğiniz sevgi çiçekleri günebakan çiçekleri gibi boyunlarını bükmüş. Ama her şey sizin elinizde! Umut ışıklarınızı gecenin kör karanlığında bir yıldıza dönüştürmek de, eriyen bir mum haline getirip ince alevine üflemek de… Eğer ki geceniz yıldızların görkemiyle çok daha güzel olacaksa neden siz de mumları üfleyip gökyüzüne bakmıyorsunuz? Oysa sonsuzlukta yolunu şaşıran bulutları görmek ve ay gibi bir dosta sahip olmak da ihtimaller içinde…


Siz yeter ki içinizde saklanan o küçük insani ayağa kaldırın. Zaten ayağa kalktıktan sonra bir de dışarıyı görmek isteyecektir. İşte o zaman açın gönül kapılarınızı ardına kadar! Etrafınızdaki insanlar sizi gördüklerinde dönüp gitmek yerine , size gülümseyeceklerdir. Suratsız diye nitelendirdiğiniz bakkal amca, sakız hediye edecektir para üstünüzle birlikte. Yanından korkarak geçtiğiniz köpekli bahçeden hiç havlama duymayacaksınız belki de. Kim bilir belki de yeni işler başarma isteğiyle resim yapmaya başlayacak ve o içinizdeki küçük insani dışarı çıkarmakla kalmamış bir de diğer insanlarla tanıştırmış olacaksınız…


Ne hayat bitiyor dağ gibi umutların yerle bir oluşundan sonra, ne de umutlar tükeniyor aslında. Dönüp daldaki tomurcuğu koklamakla başlıyor her şey. Uzaktan çiçeklere bakıp “Bahar geldi.” demektense baharı doya doya yaşamaktan geçiyor mutluluk . Hem de en sevdiğiniz kıyafetin çimenler yüzünden yeşillenmesine rağmen!Daha ne duruyorsunuz?


Bırakın dündeki kavgayla, gelecekteki kaygıyı! Bırakın artık dünüyle yarınıyla bugünü yok etmeyi! Hayat bugünün içinde! Yaşamayı denesenize….

Benzer Yazılar

Yorum Yok

Yorum Bırakın