Elbette anlatacak akraba ziyaretleri var… Konuşulanlar, küçüklerin el öpmeleri, bir türlü ilerleyen yaştan dolayı harçlık toplayamama… Ama bizim evdeki en önemli ziyaret mezarlığa yapılandır. Önce babamın mezarı olmak üzere diğer vefat etmiş akrabaların, tanıdıkların…
-
-
Hayat her gün yeniden başlıyor… Ben bugünü yeniden başlattım kendim için… Uzun zamandır bir ottan farksız şekilde hayatımı idame ettiriyordum 🙂 İşe git, işten gel, okula git, okuldan gel, bilgisayarda takıl, yine işe git,…
-
Sanıyorum blogların insanda yarattığı şey sessiz biçimde konuşabiliyor olmanın yarattığı rahatlık 🙂 Ben normalde çok konuşan bir insan değilimdir. Genelde dinlemeyi, yorum yapacak kadar karşımdakini önemsememeyi tercih ederim. Aslında böyle söyleyince biraz garip oluyor.…
-
Az önce televizyonda Safiye Soyman’ı ve oğlunu izledim. (Annem sağolsun kahvaltı eşliğinde magazin programı izlediğimiz için) Oğlu MS hastası. Uzun zamandır oğlunun hasta olduğunuz zaten biliyordum. Şimdi de evlerine gitmişler. Anne-Oğul birbirlerine sevgiyle bakıyorlar.…
-
Gitme…Beni bu kadar alıştırıp da en güzel anların hemen sonunda, gitme… Ben sana koşarken yalınayak, sen gitme…Gitme ben bütün günümde aklımdan geçirmişken seni… Kendimi sana hazırlamış, soyunmuşken sana ve dikilirken karşında tüm çıplaklığımla… Gitme…Azıcık…
-
Bir hikayem var, anlatmamı ister misin? Anlatsam dinler misin? “Sevginin Sofrası” diyorum adına… Ve başlıyorum yazmaya… “Hadiii! Kalk! Babam işe gidiyooo… Yarın anneler günü, para almamız lazım. Yaa kalk!” diye dürtüklüyordu kardeşini. Onun da…
-
Sevgili… Çok ağladım, çok sızlandım yokluğunda… İçinde “Dön” geçen her şarkıyı haykırarak söyledim sokaklarda… Bekledim seni her kapı zilinde, her telefon çalışında seni bekledim. “Dön” dedim “Dayanamıyorum artık” “Dön! Bu ne çok yalnızlık!” Dönmedin..…
-
Sen benim içimdeki büyük yangınların adı,Ben senin gecendeki mavi ya da günündeki sarı,Sen benim şehrimdeki bütün sokakların adı,Ben senin yüzündeki çizgi yada dünündeki anı, Sevgili… İçimdeki yangınları bir kibrit aleviyle başlatan sensin… İçimi cayır…
-
Şişşşşşşt… Biliyorum “Yine neden bana yazıyorsun?” diyorsun…. Ama dün gece başımı yastığa koyunca ağır bir taş gibi çöktü yüreğime özlemin…Engel olamadım gözümden akan yaşlara… Ben ki soğukkanlılıkla “Gidiyorum” diyen kız, hüngür hüngür ağladı… Sesi…
-
Ne gariptir ki tüm gece seni gördüm rüyamda… Sandın ki içim acımadı, acımıyor. Sandın ki gitmek kolay olan… Kollarında olmak varken tek başına üşümenin neresi kolay? Aklımda fikrimdeyken, sesini dahi duyamamanın neresi kolay? Ama…